1 Modül: İş Birliği ve İletişim
Başkalarıyla çalışmak, yaşamın ve iş hayatının hep varolan bir parçasıdır. Müşteriler, çalışanlar, yükleniciler ve ortakların hepsi de kendi motivasyonları ve arzuları olan ayrı bireylerdir. Bu dünyada iş çıkarmak diğer insanlarla birlikte işlerin nasıl gerçekleştirileceğini anlamaktan geçer Bu pakette insanlarla nasıl etkin çalışılabileceği ele alınarak nasıl daha etkin iletişim kurabileceğimizi, başkalarının saygı ve güvenini nasıl kazanabileceğimizi birlikte nasıl değer yaratabileceğimizi tartışacağız.
Stratejik Sezgi ve Stratejik Plan
Stratejik Sezgi; “Hah! İşte buldum!” (Blink) )dediğiniz an aslında nasıl gerçekleşir?
Biri “En parlak fikirlerinizi ne zaman bulursunuz?” diye sorsa cevabınız muhtemelen “Geceleri,” olur, “Duştayken,” ya da “Trafikte sıkışıp kalmışken.” Bu fikirler siz beklediğinizde değil, ummadığınız anlarda aklınıza geliverir ve birden parçaları birleştirip şöyle dersiniz: “Hah! İşte yapmam gerekeni buldum.”
Şimdilerde bilim, beyninizde gerçekleşen bu fikir patlamasının, sezginin özel bir biçimi olan bu anın iç yüzünü açıklayabiliyor. Buna stratejik sezgi adını veriyoruz, çünkü bu an sizi harekete geçirmek için bir fikir, bir stratejiyle birlikte gelir. Modern dünyada başarıya ulaşmak için aynı anda yaratıcı, girişimci, yenilikçi ve stratejik düşünceye ihtiyacınız olduğunu herkes bilir.
Stratejik Planlama; neredeyiz sorusu ile başlanmakta, nereye gitmek istendiği belirlenmekte, bugünden arzu edilen geleceğe hangi yolla veya nasıl gidileceği ortaya konulmakta ve son aşamada başarı ölçülmektedir.
Stratejik planlama bir kuruluşun aşağıdaki dört temel soruyu cevaplandırmasına yardımcı olur:
NEREDEYİZ?
NEREYE GİTMEK İSTİYORUZ?
GİTMEK İSTEDİĞİMİZ YERE NASIL ULAŞABİLİRİZ?
BAŞARIMIZI NASIL TAKİP EDER ve DEĞERLENDİRİRİZ?
Duygusal Zeka
Bu, zekayı bilişsel (hafıza ve sorun çözümü gibi) boyutlarının ötesinde görme biçimidir. Öncelikle etkili şekilde kendimize ve başkalarına hitap etmekten , duygularımızla bağlantı kurmaktan, onları yönetmekten, kendimizi motive etmekten ve olumsuzlukların üstesinden gelmekten konuşuyoruz.
Daniel Goleman duygusal zeka yaklaşımına ilişkin 4 temel boyut olduğunu açıklıyor:
İkna ve Karar Alma
Etkin stratejik ikna gücü ve müzakere becerisi konularını içermektedir. İletişimin en önemli evrelerinden biri olan müzakere ve ikna becerilerinin geliştirilerek, bireysel farklılıklara rağmen insanlar ile güvenli ilişkiler kurmak, onları ikna etmek mümkündür. Müzakerelerde gerekli becerilerin kazanılması ve bunun sonucunda insan ilişkilerindeki güvenin yaratılarak iki taraf için de kazanç sağlayan bir çözümün bulunmasına yardımcı olacaktır.
2 Modül: Koçluk
Farklılığa değer veren ve bütünün parçalardan öte olduğunu hatırlatan bu modül koçluğun özünü oluşturuyor. Fark edilebilirlik yaratmak dikkat çeker ve ilgi görür. Bu pakette benzersiz tasarım yapmanın komponentleri liderlik, inovasyon ve öğrenen organizasyonlar üzerinde tartışılacaktır.
Liderlik
Nasıl iyi bir lider olunur? Liderler, insanları bir araya toplama ve herhangi bir şeyle çalışmak için onları tutkulandırma gibi eşsiz yetenekleri vardır. Bu, hiç de kolay bir görev değildir. İyi bir lider olmak aslında gerçekten zordur. Liderlik gelişiminde, “organizasyon nasıl daha başarılı olabilir?” şeklinde geliştirmeye yönelik düşünmek, odaklanacak en önemli konulardan biridir. Deneyim ile vizyon arasındaki boşluğu doldurma sanatı olarak görülen liderlik, yöneticilerin hem kendilerindeki hem de ekiplerindeki potansiyeli açığa çıkarmayı ve liderlik becerilerini geliştirmeyi; böylelikle çalışan memnuniyeti ve performansı yüksek ekiplere dönüştürmeyi hedefler. Eyleme geçme motivasyonu kazandırır. İnsanlara liderlik etmek tamamen onları nasıl motive ettiğinize, nasıl harekete geçirdiğinize nasıl empati kurup onlara ilgi gösterdiğinize bağlıdır. Çalışanlarınızı dinleyerek onların daha iyiye gitmesine yardımcı olabilirsiniz.
Öğrenen Organizasyonlar
Öğrenme şirketlerin işin geleceğine yön vermek için kullandığı bir araçtır. Günümüzde iş dünyasında inanılmaz bir aciliyet yaşanmaktadır. Bu durum örgütlerin öğrenmeye zaman ayırmalarını engellemektedir. Herşey bir yana, durup düşünmek için zaman ayırmak yaptığın işlere ara vermek anlamına gelmektedir. Ancak biz yaptığımız işlere ara vermek için değil, aksine daha fazla sonuç üretmek için ödüllendiriliyoruz. Oysa öğrenen organizasyonlarda sonuç elde ettikten sonra, şu soruları sorabilmek için zaman ayrılır “Biz bu sonuçları neden elde ettik? Bu sonuçları bilgimizi artırmak için nasıl kullanabiliriz?”
Kurumun başarılı olabilmesi ve hedeflerini yakalayabilmesi için gerekli olan yeteneklerin üzerine odaklanarak, öğrenmeyi bu doğrultuda bir araç olarak kullanması gerekmektedir. Yetenek, bir şirketteki neredeyse her fonksiyonu etkileyen bir meseledir. Ancak iş-planlama toplantıları söz konusu olduğunda strateji, vizyon ve pazarlama gibi fonksiyonlara büyük bir zaman ve enerji harcandığı, yetenek konusunda ise neredeyse hiç zaman ayrılmadığı görülmektedir.
İnovasyon ve yaratıcılık
Son zamanlarda iş dünyasında inovasyon kelimesiyle sıkça karşılaşır olduk. Artık inovasyon kavramı, firmaların gündeminin en üst sırasına oturdu. Artık gelecek odaklı her firma, kendini inovatif bir firma olarak konumlandırmaya çalışıyor. Çünkü dünyadaki trendler, teknolojiye ve müşterilerin beklentisine paralel olarak hızla değişiyor. Yeni trendleri yakalamak, hatta yeni trendler yaratabilmek için sürekli yenilik peşinde koşmak gerekiyor. Artık düşünülmeyeni düşünmek, yapılmayanı yapmak, hayata geçirmek hiç olmadığı kadar önemli. İnovasyon eskiden bir dahinin tek başına bir şey icat etmesi veya akıllı birinin bir fikri alıp ticari faydaya dönüştürmesi olarak görülüyordu. Bugünün iş dünyasında ise inovasyon bir kerelik değil, tekrarlanabilir, sistemleştirilebilir ve şirketlerin yapısına yerleştirilebilir bir süreç haline geldi.
Bilgiye kolayca ulaşabildiğimiz, hizmet standardının aynılaşmaya başladığı günümüzde firmaların rakiplerinden ayrılabilmesi, ancak farklılaşma ile mümkün olabiliyor. Gelecekte hayatımızı kolaylaştıracak ve dünya üzerindeki gelişimi hızlandıracak ürünler piyasaya girecek. Bu nedenle özellikle tekstil ve hazır giyim sektörü bu konuda hızlı bir şekilde kendini geleceğe hazırlamalı. Çünkü kendini farklılaştırmayan firmalar maalesef bu süreçte ayakta kalamayacak. Tekstilde sürdürülebilir bir gelişme ve başarı hedefleyen kişiler ve kurumlar için yeni, farklı, yaratıcı fikirler ve projeler üretmek bir tercih değil, artık bir zorunluluk.
Böyle bir ortamda, karşılaştığımız sorunlara çözüm yolları bulabilmek, ancak yaratıcı düşüncenin geliştirilmesi ile mümkün olabilmekte. Yaratıcılık, hayatın her alanında karşımıza çıkan ve insan yaşamının ve gelişiminin tüm yönlerinin temelini oluşturan bir olgu. Günümüzde herkesin aklına gelebilecek bir çözüm, hiç kimseye ilginç gelmiyor ve kişiyi veya kurumu farklılaştırmıyor.
3 Modül: Farkındalık Oluşturmak
Değişim Yönetimi
Bütün sistemler değişir durağan bir sistem diye bir şey yoktur. Bir sistemin zaman içinde nasıl değişeceği konusunda tam bir belirsizlik hakimdir. Son on yılda iş dünyası baş döndürücü değişimlere sahne oldu. Bu nedenle şirketler şiddetli bir değişim baskısı hissediyorlar. Birçok şirket ya değişmeyerek yok oluyor ya da yanlış reçeteler uygulayarak çok daha ciddi sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar. Yönetim anlayışında önemli değişiklikler yaşayacağız. Şirketler daha çevik organizasyonlar yaratmak için hızlı bir değişim yaşayacaklar. Geleceğin organizasyonları çok daha hızlı davranıp değişimlere çabucak uyum sağlayacaklar. Daha çevik organizasyonlara ihtiyaç duyuluyorsa organizasyonlar da buna uyum sağlamak zorundadır. Şirketler daha fazla rakiple uğraşmak zorundadır. Bu değişim olarak algılanıyor buna yaşam kuralı diyoruz. Organizasyonlar yaşayan varlıklardır. Değişimle ilgili yapabileceğimiz tek şey çok farklı durumlara yanıt verebilmek için esnekliğimizi artırmaktır. Bu pakette esnekliğimizi artırma yöntemleri tartışılacaktır.
Hedeflere Yönetim
Hedefler iki şeyi yerine getirir: İstediğimizi kafamızda canlandırır (zihinsel benzetişim) ve başarmak için bizi heyecanlandırır.
Alice Harikalar Diyarında hikayesinde Cheshire kedisi “Gittiğin yolu bilmiyorsan hangi yoldan gittiğinin önemi yoktur” diyordu. Hedefi gerçekleştirmek için bilinçli bir karar verdikten sonra, beynimiz otomatik olarak bu hedefi gerçekleştirecek yolu bulacaktır. Bu pakette en etkili sonuçları elde etmek için hedeflerimizi kontrol altına almayı tartışacağız.
Değerlerle Yönetim
Değerler, bireysel düzeyde kişinin amaçlarına ve eylemlerine rehberlik ederken, örgütsel düzeyde de örgütsel amaçlar, politikalar ve stratejilerin belirlenmesine yön vermektedir. Kişisel ve örgütsel değerler, yöneticilerin bireysel ve örgütsel başarıya ilişkin algılarına, kişilerle ilişkilerine, kararlarına, sorunlara bakışına ve problem çözümüne etki etmektedir. Değer akışı ister kişisel ister örgütsel olsun müşteriye çabuk, güvenilir ve tutarlı değer teslim etmekle ilgilidir. Değer akışını değer yaratma ve sağlama bileşenlerinden oluştuğundan bu programda mükemmel tasarımlara ulaşmanın yolları tartışılıp gereksiz detayları elimine etme becerilerini elde etmeyi amaçlayacağız.